''Yeni NATO – Yeni Türkiye''
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmusen’in Ankara ziyaretinde yaptığı konuşma
Sayın Bakan Davutoğlu, sevgili Ahmet, beni tanıtırken kullandığınız güzel sözleriniz için teşekkür ederim.
Sayın Baylar ve Bayanlar,
Türkiye’nin NATO İttifak’ına katılışının 60. yıldönümü vesilesi ile burada bulunmak benim için büyük bir onur. Türkiye’ye yapacağım bu ziyareti heyecanla bekliyordum. Sözlerime devam etmeden önce hava koşulları nedeniyle maalesef konuşmamın hemen ardından buradan ayrılacağımı belirtmeliyim. Ancak benim için burada bulunmak ve sizlere Türkiye’nin İttifak’a ne denli büyük katkılarda bulunduğunu anlatmak benim için son derece önemli.
Türkiye 60 yıldır NATO’nun önemli bir üyesi. Bu altmış yıl içinde çok şey değişti ama birbirimize olan taahhüdümüz değişmedi.
Türkiye operasyonlarımızda önemli bir rol oynamaktadır ve özellikle ISAF operasyonumuz kapsamında göstermiş olduğunuz kararlı taahhüdünüzden ötürü size müteşekkiriz.
Kararlarımızda Türkiye’nin düşünceleri bizler için önemlidir. Türkiye’nin ortaklıklarımızın şekillendirilmesinde de önemli bir rolü vardır. Birlikte dünyanın en başarılı askeri ittifakını oluşturuyoruz.
Türkiye NATO için çok şey yapmıştır. İstikrar, güvenlik ve dayanışmaya olan taahhüdünü her zaman göstermiştir.
NATO da Türkiye için çok şey yapmıştır ve yapmaktadır. Bunlardan bazılarının altını çizeyim.
Birincisi, NATO’nun kuruluş antlaşması dünyanın en güçlü güvenlik sigortasıdır. Bu antlaşmanın toplu savunma maddesi savunmanıza yardım etmeye hazır ve istekli 27 Müttefikiniz olduğunu gösterir. Bu durum Soğuk Savaş sırasında İttifak’ın bir kanadını oluşturduğunuz zaman da geçerliydi, bugün de geçerli.
İkincisi, İttifak’ımızın sadece varlığı dahi güçlü bir dayanışmanın sinyallerini göndermektedir. Herhangi bir saldırganın istikrar ve güvenliğinizi bozacak bir hareket yapmadan önce iyi düşünmesi gerekir, zira herhangi bir Müttefike yöneltilecek bir tehdidin tüm Müttefiklere yöneltilmiş bir tehdit olarak kabul edileceğini bilir. NATO üyesi olmakla sadece kendi katkılarınızdan değil, diğer Müttefiklerin katkılarından da yararlanırsınız. Dolayısıyla her bir Müttefike sağlanan güvenlik, sdece kendi katılarıyla sağlayabileceği güvenlikten daha fazladır.
Son olarak yaptığımız danışmalardan söz edeyim. NATO, Kuzey Amerika ve Avrupa’yı bir araya getiren yegane yapısal forum olma özelliğini sürdürmektedir. Müttefiklerin güvenliğin siyasi ve askeri boyutları üzerinde danışmalar yaptıkları eşsiz ve dinamik bir forumdur. Tüm kararlar fikir birliği esasına dayanarak alınır; bu nedenle Türkiye’nin sesi önemlidir. Türkiye konuştuğu zaman, düşünceleri tüm başkentlerde duyulur. Ve NATO ortaklarıyla toplandığı zaman, Türkiye’nin görüşü tüm dünyada duyulur – Stockholm’dan Sidney’e, Cezayir’den Astana’ya kadar.
Türkiye atmış yıldır transatlantik ailesinin bir üyesidir. Türkiye de diğer tüm aile bireylerinin kazandıklarını kazanır: sadece çıkarlarımızın korunması değil, aynı zamanda değerlerimizin korunması.
Özgürlüğe inanıyoruz.
Demokrasiye inanıyoruz.
Ve insanlığın bu iki değere duyduğu istek daima baskı ve diktatörlüğe karşı duracaktır.
Bunu Tunus’ta gördük; Mısır’da gördük; ve Libya’da gördük.
Aynı şeyi bugün Suriye’de de görmekteyiz. Türkiye’nin buradaki krize barışçıl bir çözüm bulma çabalarını takdirle karşılıyorum. Ve her yerde olduğu gibi burada da tek çıkış yolunun insanların demokratik isteklerinin karşılanması olduğu konusunda Sayın Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile aynı fikirdeyim.
Baylar ve Bayanlar,
İki buçuk yıldır NATO Genel Sekreteri olarak görevimi sürdürmekteyim. Bu süre içinde Tükiye’nin İttifak içindeki rolünü son derece değerli olarak kabul ettim. Ve inanıyorum ki Arap Baharı geliştikçe Türkiye’nin süren liderliği barışçıl bir gelecek için son derece önemli olacaktır.
Çoğu kişi Kuzey Afrika ve Orta Doğu’daki devrimlerin kısa vadeli sorunları üzerinde odaklanır. Ben ise uzun vadeli fırsatlar üzerinde odaklanmayı tercih ediyorum. Bu fırsatlara sıkıca sarılmamız gerektiğine inanıyorum.
Böylece özgürlük, güvenlik ve istikrar hayallerimizi canlı tutabilelim ve NATO, Türkiye ve bölgedeki ülkeler arasında yeni bir işbirliği çağı başlatalım.
Türkiye Doğu ve Batı’yı, Kuzey ve Güneyi bir araya getirmektedir. Güçlü kalbi Avrupa, Asya ve Akdeniz’in buluştuğu noktada atmaktadır. Ve bu sadece Türkiye için değil, hepimiz için bir avantajdır.
Teşekkür ederim.