NATO’nun 2022 Stratejik Kavramı NATO’nun kuruluş ilkelerine ve - kesinlikle barış içinde olmayan - Avrupa-Atlantik sahasında toplu savunma ve güvenliği sağlama konusundaki temel misyonuna olan taahhüdünü yeniledi.
Ayrıca, birbiriyle yakından bağlantılı olan enformasyon teknolojileri ve verinin küresel alanı olan siber uzaya çok çeşitli devlet ve devlet dışı aktörler tarafından sürekli karşı çıkıldığı yönündeki görüşünü de yineledi. Arka planda ordu ile istihbarat örgütleri, şirketler, suçlular, gerek maddi gerek siyasi veya sosyal amaçlı bilgisayar korsanları ve çeşitli maceracılar arasında rekabetin yaygın olduğu siber uzay ile ilgili bu iddiayı inkâr etmek zor.

Rusya, Ukrayna ordusunu, hükümetini ve sivil ağlarını ve onlara bağlı olan her şeyi küçük düşürmeye ve parçalamaya çalışırken Ukrayna ile arasında süregelen savaş, siber uzayda stratejik rekabetin nelere mal olabileceğini gösterdi.
Resim: Dış Politika Araştırma Enstitüsünün izniyle
Rusya’nın Ukrayna ile savaşının ayrılmaz bir unsuru olan siber kampanya ile bu durumla ilgili farkındalık daha da arttı. Rusya, Ukrayna ordusunu, hükümetini ve sivil ağlarını ve onlara bağlı olan her şeyi küçük düşürmeye ve parçalamaya çalışırken bu savaş, siber uzayda stratejik rekabetin nelere mal olabileceğini gösterdi. Rusya şu ana kadar siber araçlarla Ukrayna’da stratejik bir etki yaratamamış olsa da aslında bu potansiyele sahip olduğu ve askerȋ-istihbarat siber operasyonları vasıtası ile Ukrayna’nın savaş çalışmalarında ve toplumun geniş bir bölümünde sürtüşmeler yarattığı gerçeğini unutmamak gerekir. Rusya’nın Ukrayna’nın askerî savunmasını engellemek ve sivil hayatı altüst etmek yönündeki çabaları stratejik zorlama karşısında siber operasyonların yararının kısıtlı olduğunu gösterdi. Ancak, Rusya’nın siber operasyonlarını uzun süreyle püskürtmek için gerekecek kaynaklar ve kararlılık konusunda dikkatli olmalıyız. Ayrıca, yanlış hesaplama ve yatay tırmanma olasılıkları da Rusya’nın Ukrayna’daki saldırgan siber operasyonlarına ilişkin uzun vadeli değerlendirmelerimizdeki yerini korumakta.
NATO, Ukrayna’ya verdiği siyasi destek ve bireysel olarak Müttefikler tarafından sağlanacak iki taraflı askerî yardım konusunda sesini duyurmaktadır. Ancak, NATO bu savaşta doğrudan taraf değildir ve Ukrayna da bir üye devlet değildir. NATO, Ukrayna savaşının ötesine de bakabilmek zorundadır çünkü bu savaş onun gelecekte stratejik siber rekabetteki rolünü belirleyecektir. Biz, NATO’nun olası katkılarına, caydırıcılık ve savaşmanın ötesinde, 1949’dan beri İttifak’ın kurucu ilkelerinden biri olan istikrar açısından bakmayı öneriyoruz.
NATO’nun İttifakın siber konulardaki istikrarını daha güçlendirmek, kötü niyetli siber operasyonlarla uluslararası istikrarının daha fazla bozulmamasını sağlamak ve teknolojilerin yanlış amaçlarla kullanımı sonucunda internetin istikrarını kaybetmesini önlemek için ne yapması gerekir? Bunlar NATO’nun bir siber güvenlik aktörü olarak başarısını veya başarısızlığını belirleyecek önemli görevlerdir. Bizim görüşümüze göre, eğer NATO siber güvenlikte bir rekabete girmek istemiyorsa, siber güvenliği sağlamakta ön sırayı almak için rekabet etmelidir.
İttifak içinde istikrar
Bir ittifak olarak NATO içindeki istikrar, zaman zaman azalsa da, kuruluşundan bu yana oldukça tutarlı olmuştur. Bunun bir nedeni kısmen ABD’nin liderlik taahhüdünün yanı sıra NATO üyeliğinin arzu edilen bir üyelik olmasıdır: NATO’nun güvenlik garantisi büyük ve küçük müttefikler için bedelini ödemeye ve uzun vadede sürdürmeye değer bir garantidir. Avrupa’nın stratejik özerkliği konusunda sürekli olarak yapılan çağrılara ve Trump yönetimi sırasında transatlantik güvenliği politikalarında yaşanan kopmalara rağmen bugün NATO’nun dâhili istikrarı, kısmen Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı dayanışmanın bir sonucu olarak, uzun yıllardır olduğundan daha kuvvetlidir
Siber savunmaya gelince, sayısız NATO kapasite geliştirme girişimlerinin kullanılması İttifak’ın istikrarını desteklemeye hizmet etmiştir. Bu girişimler arasında eğitim ve öğrenim programları, tatbikatlar ve savaş oyunları ve [Siber Savunma Taahhüdü] (https://www.nato.int/cps/en/natohq/official_texts_133177.htm) gibi açıkça ifade edilmiş ve vizyonlarla bağlantılı ortak doktrin ve strateji de bulunmaktadır. Dâhilî istikrar hiçbir zaman kanıksanamaz. Bir yandan yanıltıcı dijital bilgiler ve yıkıcı faaliyetler vasıtasıyla NATO üyesi ülkeler arasında bölünmeler yaratmayı amaçlayan düşmanca çabalar sürüp giderken, esas endişemiz NATO’nun iki alanda - uluslararası sistem ve siber uzayda – siber istikrarı geliştirme konusundaki rolüdür.
Sistemin istikrarı
Dünyanın bir numaralı askerî ittifakı olarak NATO’nun ne dediği ve ne yaptığı uluslararası istikrarı etkiler – bu eylemler sık sık çok farklı şekilde yorumlansa dahi. Örneğin, NATO’nun siber uzayı bir operasyonel alan olarak belirlemesi, Rusya ve Çin’in yarattığı Batı’nın ‘askerîleştirilmesi’ hikâyelerine malzeme verdi. Ayrıca bazıları NATO’nun Siber Operasyonlar Merkezi’ne (CyOC) ve Müttefiklerin Gönüllü Olarak Sağladığı Özerk Siber Etkiler [(SCEPVA) Çerçevesi] ](https://www.cyberdefensemagazine.com/sovereign-cyber/) yoluyla saldırı amaçlı siber yeteneklerin misyon planlamasına ve operasyonlara entegre edilmesine de şüpheyle bakabilirler. Ancak, barış zamanında, NATO savunma alanı dışında siber operasyonlar üstlenmez; stratejik siber rekabeti etkileyen olgu bireysel Müttefiklerin faaliyetleridir. Örneğin ABD, ısrarlı angajman doktrini vasıtasıyla çekişmeli dijital alandaki ‘alan dışı operasyonlarda’ düşmanla mücadelenin sürdürülmesi gerektiğinin altını çiziyor. Bu düşünce Birleşik Krallık’ta da geniş çapta kabul görüyor. Burada amaç, diplomatların, muhtemelen uyulmayacak bile olsa, devletlerin davranış şekillerine ilişkin küresel terimler üzerinde karara varmalarını beklemek yerine düşmanca davranışlar ve siber uzayda kabul görmüş normları bir şekle sokmaktır.
![Sayısız NATO kapasite geliştirme girişimleri İttifak’ın istikrarını desteklemeye hizmet etmiştir. Bu girişimler arasında eğitim ve öğrenim programları, tatbikatlar ve savaş oyunları ve [Siber Savunma Taahhüdü] (https://www.nato.int/cps/en/natohq/official_texts_133177.htm) gibi açıkça ifade edilmiş ve vizyonlarla bağlantılı ortak doktrin ve strateji de bulunmaktadır. Resim: NATO Siber Koalisyon Tatbikatı © NATO
)](https://www.nato.int/docu/review/images/abfe8a_2_stevens-burton_cyber-defence_nato_article.jpg)
Sayısız NATO kapasite geliştirme girişimleri İttifak’ın istikrarını desteklemeye hizmet etmiştir. Bu girişimler arasında eğitim ve öğrenim programları, tatbikatlar ve savaş oyunları ve [Siber Savunma Taahhüdü] (https://www.nato.int/cps/en/natohq/official_texts_133177.htm) gibi açıkça ifade edilmiş ve vizyonlarla bağlantılı ortak doktrin ve strateji de bulunmaktadır. Resim: NATO Siber Koalisyon Tatbikatı © NATO
Bu da NATO için bir sorun teşkil ediyor. NATO’nun barış ve istikrar konusunda antlaşmadan kaynaklı yükümlülükleri var. Ancak, belli başlı müttefiklerinin bireysel eylemleri uluslararası siber istikrara zarar verebilir. Böyle bir durumda NATO, nüfuzlu Müttefikleri ve diğer alanlarda sergilediği yasal ve normatif duruşu açısından kendisini nerede görüyor? NATO, kendisinin siber istikrarsızlığa katkıda bulunduğu yönünde kaçınılmaz olarak ortaya çıkan suçlamalar karşısında ne yapacak? Ancak, eğer ABD ve yakın ortakları haklı iseler ve düşmanca siber eylemlerde bir azalma görülmüşse, NATO, doktrinini ve barış zamanı faaliyetlerini siber uzaydaki uluslararası istikrar konusunda daha müdahaleci ve proaktif bir tutumu destekleyecek şekilde nasıl uyarlayabilir? Kısa bir süre için tekrar dâhilî istikrar konusuna dönersek, müttefikler arasında ortaya çıkmakta olan anlaşmazlıkları olumlu bir şekilde çözümlemek için siber uzaydaki savunma ve saldırı arasında nasıl bir denge kuracak? Bu konuların çözüme ulaşması ustalıklı ve duyarlı bir politika yönetimini gerektirecektir.
Alan istikrarı
Siber uzay istikrarı açısından, NATO’nun siber uzayı esas olarak bir kamu yararı gibi sürdüren çok paydaşlı küresel toplum içindeki siyasi ve sivil toplum gruplarına erişimi, geleneksel olarak çok az olmuştur. Siber uzayın standartları, protokolleri, normları, kanunları ve yönetmelikleri, bazen kopuk kopuk olsa da, aslında askerî ittifakların pek az etkilediği işbirliği çerçevelerinin ürünüdür. Ancak NATO’nun kendi siber güvenlik emelleri ulusal siber yetkililerle, sanayi ile ve Avrupa Birliği gibi diğer uluslarüstü örgütlerle doğrudan ilişki kurmasını gerektirir.
Örneğin, NATO’nun Müttefiklerin siber dirençliliği konusundaki taahhüdü, AB ile örtüşen üyeliğinin Avrupa’nın siber dirençlilik gündemleri ve girişimleri ile yakın temasta olmasını sağladığı anlamına gelir. NATO’nun [2022 Stratejik Kavramı] (https://www.nato.int/strategic-concept/) da aynı AB Siber Güvenlik Stratejisi (2020) gibi, savunma ve güvenlik konusunda daha yakın bir AB-NATO ortaklığına ihtiyaç olduğunu açıkça kabul eder. Siber tehditlerle ilgili istihbaratın ve en iyi uygulamaların paylaşımının yanı sıra eğitim ve araştırma konusunda işbirliği için de bazı düzenlemeler mevcuttur, ancak daha fazla müşterek çalışma gerekir. NATO sadece siber uzayın genel istikrarını iyileştirecek siber savunma ve siber dirençlilik önlemlerinin geliştirilmesi ve uygulanmasına değil, ilgili yönetmelik ve yönetişim biçimlerinin normatif yönlerinin desteklenmesine de yardımcı olabilir. Yani, bunu kendi dar, askerî endişelerinin ötesinde, siber istikrarın geliştirilmesinde paylaşılan değerlerin ve yaklaşımların önemini göstererek yapabilir.
NATO ayrıca NATO-Sanayi Siber Ortaklığı (NICP) vasıtasıyla sanayi ve akademi ile ilişkilerini iyileştirmeyi taahhüt etmiştir. Bu öncelikle İttifak ile NATO ülkeleri arasında, sınıflandırılmamış siber tehdit istihbaratını paylaşan bir bilgi alış verişi mekanizmasıdır. NATO 2023 Düşünce Grubu, NATO’nun savunma sanayisindeki ‘klasik’ ortaklarıyla özel sektör, akademi ve sivil toplum örgütlerinin ötesine bakmasını önerdi. Bir başka deyişle, bu tür ortaklıklar müşteri-satıcı ilişkileri ile sınırlı kalmamalı, yeni yaratıcılık kaynakları ve ilgili deneyimler bulmalıdır. Bunun siber uzay istikrarına nasıl aktarılacağı henüz belirsiz olsa da arttırılmış siber tehdit istihbarat paylaşımı, siber dirençlilik, teknik yardım, politika geliştirme, ve alan istikrarını geliştirecek diğer üretken angajman şekilleri konusunda çeşitli fırsatlar mevcuttur.
İleriye bakış
Uluslararası sistem ve siber uzay hakkındaki bu ifadeler hiçbir şekilde bunların olası boyutlarını ve geleceklerini zayıflatmaz. Uluslararası sistem ve siber uzay çeşitli önemli şekillerde etkileştikleri gibi İttifakın kendi dâhilî istikrarı ile de etkileşirler. Dâhilî istikrar İttifak içinde etkili faaliyetlerin temelidir: en önemli siber konular üzerinde dâhilî anlaşma olmadıkça NATO’nun uluslararası istikrarı ve siber uzay istikrarını yararlı biçimde etkileyecek anlamlı eylem planları geliştirmesi çok zaman alacaktır. Dâhilî anlaşmanın olmaması, NATO’nun tutarlığını ve istikrar misyonunu baltalayacak olumsuz etkilere bile yol açabilir. Daha da önemlisi, NATO’nun stratejik düşmanlarının her yaptıkları, örgütün politika ve eylemleri için hem sınırlamalar hem de fırsatlar yaratır. Stratejik siber uzay rekabeti açısından, özellikle Rusya ve Çin, NATO’nun karşılık vermek için çok çalışması gerekecek özgün politik ve teknolojik sorunlar çıkarmakta. Rusya, Ukrayna’daki ve diğer yerlerdeki siber operasyonlarında görüldüğü gibi, daha acil bir tehdit oluşturmakta. Ancak Çin çok daha ısrarlı ve uzun vadeli bir rakip ve küresel çapta çok çeşitli zararlı siber operasyonlar deniyor ve bunlara yatırım yapıyor.
NATO’nun izlemesi gereken yollardan biri bu politika alanında uluslararası ortaklıklarını kuvvetlendirmek ve yeniden tanımlamak. NATO’nun Stratejik Kavramında Hint-Pasifik bölgesindeki ortaklarından (Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda) sıkça bahsediliyorsa da, siber güvenlik için bu ortaklıkları küresel ortaklıklar haline getirmek için birçok fırsat mevcut. Birleşik Krallık, Fransa, ABD ve Avrupa Birliğinin [AUKUS] (https://www.whitehouse.gov/briefing-room/statements-releases/2023/03/13/joint-leaders-statement-on-aukus-2/) ve Trans-Pasifik Ortaklığı için Kapsamlı ve Aşamalı Anlaşma (CTTPP) gibi mekanizmalar vasıtasıyla bu ülkelerle ortaklıklarını derinleştirmesi dikkate değer. NATO’nun bu ortaklarla daha yoğun bir angajman için kendi süreç ve mekanizmalarına ihtiyacı vardır.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, NATO ve Chatham House tarafından organize edilen “NATO 2023 için Yeni Fikirler” etkinliğinin bir parçası olarak, öğrenciler ve genç liderlerle onların NATO hakkındaki fikir ve vizyonları konusunda görüşüyor. ©NATO
Teknoloji sektörüyle bağları yoğunlaştırmak ve güçlendirmek de siber uzayın küresel istikrarı açısından aynı derecede önemlidir. Ukrayna’daki savaş devlet dışı aktörlerin siber güvenlik üzerindeki etkilerini ve sivil-asker işbirliğinin önemini gösterdi – [Mandiant gibi firmaların Ukraynalı mühendislere] (https://www.mandiant.com/resources/insights/ukraine-crisis-resource-center) sağladığı teknik yardım ve Rusya’nın siber saldırganlığı karşısında [Microsoft] (https://blogs.microsoft.com/on-the-issues/2022/03/04/microsoft-suspends-russia-sales-ukraine-conflict/) ve diğerlerinin platformlarının erişilebilir ve işlevsel olmalarını garanti etme girişimlerinden Elon Musk’ın Ukrayna’ya Starlink uydu internet erişimi sağlamasına kadar. NATO’nun Kuzey Atlantik bölgesi ve ötesinde barış ve istikrar sağlama rolünü yerine getirmeye devam ederken bu sektörlerle angajmanını her zamankinden daha kararlı olarak sürdürmesi önemli olacak.
Bulut bilişim, yapay zeka ve makine öğrenimi, askerî Nesnelerin İnterneti, ve hibrid insan-makine sistemleri gibi yeni teknolojilerin NATO’nun siber savunmasını önemli ölçüde etkileyeceği gayet açık. Operasyonel esneklik ve stratejik ağırlık bu yeni teknolojilerin benimsenmesine bağlı, fakat hepsinin siber güvenlik açısından bazı farklı sonuçları var: hem dışarıdan gelen müdahalelere karşı savunma ve dirençlilik açısından, hem de siber uzay istikrarı, İttifakın istikrarı ve hiç şüphesiz uluslararası sistem üzerindeki olası etkileri açısından. NATO Kuzey Atlantik için Savunma İnovasyon Hızlandırıcısı (DIANA) ve NATO Yapay Zeka stratejisini geliştirerek bu teknolojileri planlama ve operasyonlarına entegre etme yönünde çalışıyor. İttifakı istikrara kavuşturmak veya istikrarsızlaştırmak amacıyla bu teknolojilerin hangi yollarla kullanılacağı konusunda yoğunlaşmaya devam edilmeli/etmeli.
NATO her zaman istikrarla meşgul olmuştur. Şimdi NATO jeopolitik saldırganlık ve teknolojik devrimin eşzamanlı ve çakışan sorunları ile tanımlanan yeni bir stratejik ortamda nasıl istikrar sağlayabileceğini bir kez daha düşünme fırsatına sahip. NATO dâhilî ve haricî açıdan siber istikrarın mihenk taşı haline gelebilir fakat daima çevik kalmalı ve yenilikler üretmelidir. NATO’nun siber politika ve doktrini – ister caydırıcılık, dirençlilik veya düşmanlarla ısrarlı angajman alanında olsun - rakiplerine ve teknolojik değişikliklere ayak uydurmak zorundadır ve aynı zamanda siber çatışmaların elde olmadan tırmanmasına ve küresel internetin istikrarsız hale gelmesine karşı bir koruma kalkanı oluşturmak zorundadır.