Yolsuzluk, 1990’lardan beri kalkınma konusundaki tartışmaların temel unsuru olmuştur. Yolsuzluğun yıpratıcı etkileri gayet iyi şekilde belgelenmiştir: kökleri derinlere inen yolsuzluk kapsamlı bir ekonomik büyümeyi önler, yardımın yönünü değiştirir ve uluslararası kalkınma yardımını çökertir. Ancak yaygın yolsuzluğun eşit derecede önemli başka bir sonucu daha az bilinir ve daha az incelenmiştir: ulusal ve uluslararası güvenlik üzerinde yaptığı etkiler. Yolsuzluk bu nedenle NATO için önemlidir.

Bağdat’ın merkezindeki Tahrir Meydanı’nda yolsuzluk ve yetersiz hizmetlere karşı gösteri yapan Iraklılar. Güvenlik ve Savunma konusunda Irak Parlamenter Komitesi’nin sekiz ay süren araştırmalarının Ağustos 2016’da yayımlanan sonuçları finansal ve idari yolsuzluğun IŞİD/Daeş ve Irak’taki yerel milislerin yükselmelerine katkıda bulunduğunu göstermiştir. © Reuters
)

Bağdat’ın merkezindeki Tahrir Meydanı’nda yolsuzluk ve yetersiz hizmetlere karşı gösteri yapan Iraklılar. Güvenlik ve Savunma konusunda Irak Parlamenter Komitesi’nin sekiz ay süren araştırmalarının Ağustos 2016’da yayımlanan sonuçları finansal ve idari yolsuzluğun IŞİD/Daeş ve Irak’taki yerel milislerin yükselmelerine katkıda bulunduğunu göstermiştir. © Reuters

Yolsuzluk ve yolsuzluğun devletin içine işlemesinin Arap Baharı ve bunu takip eden çatışmaların patlak vermesinde büyük payı olmuş, IŞİD/Daeş ve Boko Haram’ın yükselişine katkıda bulunmuş ve Irak silahlı kuvvetlerinin Musul savaşını kaybetmelerinde temel rol oynamıştır. Ayrıca bazı devletler tarafından başka devletlerdeki kurumları zayıflatmak amacıyla bir dış politika aracı olarak kullanılmıştır.

Yolsuzluk, Irak ve Afganistan’da yürütülen uluslararası müdahalelerin başarısız olmasına katkısı olan temel unsurlardan biridir. Yaygın yolsuzluk ve suç şebekelerinin devleti ele geçirmesi Afgan hükümetinin meşruiyetini zayıflatmış, etkisini azaltmış ve halkta hükümete karşı bir öfke doğurmuştur. Ayrıca, Taliban’ın savaşçı toplama çalışmalarını yönlendirmiş ve dolayısıyla NATO başkanlığındaki Uluslararası Güvenlik Yardım Gücü’nün (ISAF) (2003-2014) güvenlikten etkili yönetişime kadar Afganistan’da yürüttüğü misyonun hedefine ulaşmasını çok zorlaştırmıştır. ABD’nin Afganistan nezdindeki eski büyükelçisi Ryan Crocker’ın şöyle demiştir: “Çabalarımızın başarısız olmasındaki en önemli etken bir direniş değildi. Neden, bu yöreye özgü yolsuzluğun ağır baskısıydı.” (2016).

Irak ordusunda (kağıt üzerinde üstün nitelikli olarak görünür) askere almada ve terfilerde yapılan yolsuzluk, sadece ismen var olan “hayalet askerler” kullanılması, ve silah ve malzemenin çalınması sonucunda ortaya yetersiz silah ve personele sahip ve neticede IŞİD/Daeş’in yükselişini durdurmaktan aciz bir ordu çıkmıştır. Uluslararası birlikler verdikleri eğitimin sona ermesinden birkaç yıl sonra cihat savaşçılarını durdurmak için tekrar Irak’ dönmek zorunda kalmışlardır.

Buna rağmen yolsuzluk ve güvensizlik arasındaki bağlantı hâlâ temel güvenlik konusundaki tartışmalar ve planların ayrılmaz bir unsuru olarak ele alınmamaktadır. Yolsuzluk stratejik bir tehdit olarak kabul edilmişken bile bu gerçeğin uluslararası angajmanı yolsuzluk riskinden koruyabilecek belirgin kurallar ve araçlara yansıması pek nadirdir. Belki daha da önemlisi, bu önlemler istenmeden uluslararası müdahalelerin yolsuzluk şebekelerini destekler duruma düşmesini ve kaynaklarının başka yönlere aktarılmasını önleyebilir.

Dikkate alınması gereken bu noktalar savunma yeteneği oluşturmaktan kriz yönetimi ve barışa destek operasyonlarına kadar tüm askeri operasyonlar için son derece önemlidir. Operasyonlar gerek somut (yerel destekli idame faaliyetlerinden eğitim ve teçhizata kadar) gerek soyut (örneğin ev sahibi ülkenin hükümetine ve silahlı kuvvetlerine destek olmak gibi) olmak üzere önemli ölçüde kaynak oluşturur. Eğer planlamacılar ve uygulayıcılar dikkatli olmazlarsa bu kaynaklar yanlış yerlere yönlendirilebilir ve kaos ve istikrarsızlıkla beslenen yağmacılar ve yolsuzluk şebekeleri tarafından kötüye kullanılabilirler.

NATO ve yolsuzlukla mücadele

2016 yılında yapılan Varşova Zirvesi’ne kadar NATO, savunma sektörlerindeki risklerin analizi üzerinde odaklanan ve yolsuzlukla mücadele için ulusal programlar hazırlayan Bütünlük Oluşturma programı vasıtasıyla yolsuzlukla mücadele alanında oldukça faaldi. Varşova Zirvesi’nde bir Bütünlük Oluşturma politikasının kabul edilmesiyle çok olumlu bir çıkış yapıldı. Kabul edilen bu politika, orijinal programın kapsamının çok ötesine geçmiştir. Bütünlük Oluşturma politikası yolsuzluğun önlenmesi ve yolsuzlukla mücadele konusunun İttifak’ın toplu savunmadan krize mukabeleye ve işbirliğine dayalı güvenliğe kadar tüm temel görevleri bünyesine dâhil edilmesi gereğini açıkça belirtmektedir. Bu çıkışın hemen ardından yolsuzlukla mücadele konularını NATO faaliyetlerine entegre etmeyi amaçlayan bir Bütünlük Oluşturma eylem planı geldi.

Bu politikanın ve eylem planının önemi büyüktür. ISAF Afganistan’daki yolsuzluk sorunlarını ancak 2007 yılında ele almaya başladı. Yolsuzluğun etkilerinin azaltılması konusu ancak dokuz yıl sonra ISAF’ın operasyon planlarında bir angajman unsuru olabildi

Planlama ve görevlendirmelerde yolsuzluk konularının ihmal edilmesi, bu sorunların belirtileri ve sonuçlarının fark edilmesini daha güçleştirmiştir – özellikle yolsuzluğun misyonun hedefine ulaşmasında yaptığı etiler gibi. Bu da Afganistan’a kaldırabileceğinden fazla kaynak akışının önemli bir risk olarak ele alınmadığı anlamına gelir. Ev Sahibi Ülke Kamyon Taşımacılığı Kontratı gibi savaş tacirleri ve yolsuzluğa bulaşmış görevlileri besleyen yerel idame kontratları, yolsuzluk şebekelerine sağlayabilecekleri yararlar açısından hiç incelenmemişti. Nitekim, ISAF daha sonra, mücadele edeceği yolsuzluk risklerini alevlendirmiştir.

NATO başkanlığındaki Uluslararası Yardım Gücü, görevinin ilk yıllarında yerel kontratların – malzemenin taşınması için yerel kamyonların kiralanması gibi - yolsuzluk üzerindeki etkisi üzerinde pek durmadı. © Reuters
)

NATO başkanlığındaki Uluslararası Yardım Gücü, görevinin ilk yıllarında yerel kontratların – malzemenin taşınması için yerel kamyonların kiralanması gibi - yolsuzluk üzerindeki etkisi üzerinde pek durmadı. © Reuters

Tepkinin geç gelmesinin bir nedeni de konuşlandırılan kuvvetlerin yolsuzlukla baş etmeye fazla alışkın olmamalarıdır. Yolsuzluk konusunun bir kalkınma sorunu olduğu ve bunun güvenlik sağlanana kadar bekletilebileceğini düşünmek son derece kolaydı. Standart operasyon yöntemleri gibi yol gösterecek bir rehberin bulunmaması ve eldeki uzmanlığın çok yetersiz olması nedeniyle yolsuzluk gibi bir konunun, fark edilse bile, ele alınması güçtür – özellikle de güvenliğin olmadığı ortamlarda. Havada kurşunlar uçuşurken bilinmedik bir risk konusunda etraflıca düşünmek ve olayın etkilerini hafifletecek uygulamalarda bulunmak için yeterli vakit veya kapasite de yoktur.

İşte bu noktada NATO’nun Bütünlük Oluşturma politikası yardımcı olabilir. Bu politika standardı belirleyecek bir unsur olarak görülürse ve tüm NATO üyeleri tarafından uygulanırsa yolsuzluk konusunun askeri operasyonlar için NATO’da ve ulusal planlamalarda dikkate alınmasına yardımcı olur. Bunun sonucunda savaş alanında bu riske karşı hazırlıklı olma, yüksek risk taşıyan ortamları tespit etme, kuvvetler konuşlandırılmadan önce etkileri azaltacak önlemler alma, yolsuzluğun mevcut misyon üzerindeki etkisini gözlemleme, ve yolsuz uygulamaların sınırını ve şiddetini arttırabilecek faaliyetleri belirleme yeteneğini güçlendirecektir. Ayrıca Müttefiklerin kendilerine savaş alanında yardım edebilecek kurumlarla ilişkiler geliştirmelerine ve işlerine yarayacak teknik uzmanlık kaynaklarını belirlemelerine de yardımcı olacaktır.

Savunma yönetişiminin önemi[/b ]

Yolsuzluk, tüm sektörler için zararlı olabilir, ancak halkı korumak ve güvensizliği ortadan kaldırmak için çalışan savunma ve güvenlik kuvvetleri açısından ölümcül sonuçlar doğuracak kadar tehlikelidir. Korumakla yükümlü oldukları halkları istismar eden yağmacı güvenlik güçlerinin bulunduğu durumlarda yolsuzluğun etkileri hemen görülebilir. Başka durumlarda ise, savunma ve güvenlik sektörünün bir parçası olan gizlilik ve sır perdesi yolsuzluğun etkileri gizleyebilir, ta ki bir kriz veya büyük çapta bir başarısızlık yaşanana kadar.

Askeri kuvvetler başarısız olduğunda bu başarısızlık çok büyük ölçekte olur: etkisiz, içi boşalmış kuvvetler Boko Haram, IŞİD/Daeş ve organize suç örgütlerinin gelişmesi için uygun ortamı yaratırlar. Bunun sonuçları ise gerek güvenlik gerek kalkınma topluluğunun göz ardı edemeyeceği kadar büyüktür: eğer barış ve güvenlik yerleşecek ve kalkınma için gerekli ortamı yaratacaksa (özellikle kırılgan ve çatışmadan zarar görmüş ülkelerde) savunma ve güvenlik alanında yolsuzluğun ele alınması öncelikli olmalıdır.

Çoğu kez gizlilik, algılanan güvenlik ihtiyaçları ve ulusal prestij, savunma ve güvenlik kurumlarında reform yapılmasını zorlaştırır. Ancak, bu reformlar yapılmadan da istikrar ve güvenlik kök salamaz.


Örneğin, bağımsızlığının ilk yıllarında Güney Sudan’da ülkeyi yöneten elit grup petrol gelirlerini savunma sektörü masrafları gibi göstererek himaye ağlarını finanse etmek için kullandı. Şişirilmiş bir askeri bütçeden 230,000 asker ve çeşitli himaye ağlarına ait milis kuvvetlerinin maaşları ödeniyordu. Bu arada diğer departmanların bütçeleri talan ediliyor ve kaynaklar savunma sektörüne yöneltiliyordu: 2012’de savunma ve güvenlik giderleri Güney Sudan bütçesinin % 35’ini oluştururken sağlık sektörünün % 75’i bağışçılar tarafından karşılanıyordu.

Güney Sudan’daki bu himaye sistemi birkaç sene yürüdü – sadakat parayla satın alınıyor, şiddet kontrol altında tutuluyordu. Ancak 2012 yılında sadakat için ödenen paranın artması, petrol altyapısının kullanımı konusunda Sudan hükümeti ile anlaşmazlığın baş göstermesi ve küresel piyasada petrol fiyatlarının düşüşe geçmesi sonucunda petrol üretimi düştü ve dolayısıyla petrol geliri de azaldı. Bu durum Kiir hükümetinin muhaliflerin sadakatini satın alma gücünü azaltınca, Devlet Başkanı Silva Kiir muhaliflerini bertaraf etme yoluna gitti. Bir sene içinde iç savaş ve insani kriz ülkeyi sardı.

Savunma harcamalarının arttığı veya ülkeler silahlı kuvvetlerini ve savunma ve güvenlik politikalarının sınırlarını genişlettiği zamanlarda sağlam bir savunma yönetişimi özellikle önemlidir. Günümüzde savunma yönetişiminin zayıf olduğu ülkelerde savunma harcamaları hızla yükselmektedir. 2016 yılında 22 Afrika ülkesi savunma bütçelerinin yüzde beşinden fazlasını harcarken yedi ülke yüzde onundan fazlasını harcadı. Bu, sağlık ve eğitim dahil, diğer kamu hizmetlerindeki kaynakların yönünü değiştirebilecek önemli bir yatırımdır. Ancak harcamaların arttığı ülkelerin çoğunda etkili denetim mekanizmalarının gelişmesi bu tür olayların hızına yetişememektedir. Savunma bütçeleri çoğunlukla şeffaf değildir ve dışarıdan incelemeye açık değildir; silahlar ve teçhizat ile ilgili alımlar iyi planlanmadığı gibi silahlı kuvvetlerin etkinliğine de katkıda bulunamazlar.

Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir (ortada) şişirilen askeri bütçe vasıtasıyla petrol gelirlerini himaye gruplarına yönlendirdi; 230,000 asker ve milisin maaşları bu şekilde ödendi. © Reuters
)

Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir (ortada) şişirilen askeri bütçe vasıtasıyla petrol gelirlerini himaye gruplarına yönlendirdi; 230,000 asker ve milisin maaşları bu şekilde ödendi. © Reuters

NATO savunma yönetişimindeki yüksek standartların yayılması konusuna yabancı değildir: örgüte yeni üyelerin kabulü, bu ülkelerin savunma kuvvetlerinin demokratik ve sivil denetim de dâhil olmak üzere iyi yönetişim ilkelerine uymaları şartına bağlıdır. Savunma konusundaki norm ve standartların en önemli kaynağı olmaya devam eden İttifak, diğer ülkelerin savunma yönetişimlerini iyileştirmelerine yardımcı olabilecek konumdadır. Örneğin, İttifak’ın Irak’taki yeni eğitim ve kapasite oluşturma misyonu, yolsuzlukla mücadele önlemlerini içermeli ve Irak’ın savunma sektörünün yönetişimini güçlendirmelidir. Musul savaşı ve IŞİD/Daeş’in yükselişi şunu göstermiştir ki, Irak kuvvetlerinin son birkaç yılın kazanımlarına dayanarak güçlenebilmesi için yolsuzluğun etkilerinin kısıtlanması şarttır.

Kriz yönetimi ve istikrar misyonları

Bütünlük Oluşturma politikası, İttifak’ın operasyonlarda yolsuzluk riskini azaltmaya hazırlıklı olmadığı düşüncesinden hareketle operasyonların planlama ve yürütülmelerinin her safhasında iyi yönetişim ve yolsuzlukla mücadele konularının göz önünde bulundurulmasını gerektirmektedir. Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından yapılan bir araştırma, NATO’nun müttefikleri ve ortakları arasında yolsuzluk riskini farketme ve azaltma yeteneğini zayıf halka olarak belirlemişti. Biz sadece üç ülkede yolsuzlukla ilgili bir doktrin, operasyonlar için malzeme tedariki konusunda rehberlik, veya askerlerin yolsuzlukla mücadele konusunda eğitiminin bulunduğunu gördük.

NATO standart belirleyici olarak hem iyi uygulamalar konusunda yol göstererek hem de subayları NATO sistemleri içindeki rotasyonları sırasında bu konularla karşı karşıya getirerek ulusların hazırlık durumlarını güçlendirebilir. Örneğin, İttifak’ın Müşterek Savaş Merkezi’nde yürütülen (Uluslararası Şeffaflık Örgütü-Savunma ve Güvenlik’in katıldığı) tatbikatlar bir süredir yolsuzlukla ilgili temaları da içermektedir. Bu tatbikatlar NATO’nun yolsuzluk risklerini en aza indirme çalışmalarının en gözle görülen boyutu olmuştur: Avrupa Müttefik Yüksek Komutanı Tatbikatları ile ilgili Yıllık Rehber’de yolsuzluğun azaltılması tatbikatların amaçları arasında sayılmakta, NATO Kuvvet Yapıları Karargȃhı’nın ihtiyaçları doğrultusunda yürütülen tatbikatların çoğunda da yolsuzluk bir sorun olarak belirtilmektedir. Bu tatbikatlara yapılan yatırım daha şimdiden standart çalışma yöntemlerinde değişikliklere yol açmıştır, ve devam ettiği takdirde daha bir çok önemli geri dönüşü olacaktır.

Tatbikatlar özellikle yolsuzlukla mücadelenin hem teknik hem de siyasî bir mesele olduğunun anlaşılması açısından önemlidir. Liderliğin baskısı olmadan teknik çözümlerin ilgi çekmesi pek olası değildir. Teknik uzmanlık olmazsa kurmay subaylar arasında güçlü bir taahhüt gerçekleşemez çünkü hiç kimse bu taahhüdün teknik çözümlere nasıl dönüştürüleceğini bilmez. Yolsuzluğun büyük bir risk olduğu ortamlarda askeri personeli çeşitli kurumlardan (polis teşkilatından yönetişime kadar) gelecek uzmanlar vasıtasıyla desteklemek mantıklıdır. Ancak sırf bir tehdidi belirdiği anda fark edip tanımlamak ve nereden yardım alınacağını bilmek için bile her karargâhın gerçekten bir uzmanlık tabanına ihtiyacı vardır.

Müttefik dayanışması

Yolsuzluğun ulusal güvenlik, egemenlik ve bağımsızlık üzerindeki etkisi Ukrayna’daki olaylarda açıkça görülmüştür. ABD eski Başkan Vekili Joe Biden 2009 yılında şöyle demişti: “Son on yıl yıldır Rusya daha farklı bir dış politika silahından yararlanıyor. Ukrayna’nın zayıf ve bağımlı kalmasını sağlamak için yolsuzluğu bir koz olarak kullanıyor. Dolayısıyla yolsuzluğu söküp atmak için bu reformları uygulayın. Bu sadece bir iyi yönetişim meselesi değildir. Kendini korumak demektir. Sizin ulusal güvenliğinizle ilgilidir.

Yolsuzluk çoğunlukla kansere benzetilir – gelişmeyi ve güvenliği tehdit eden kötü huylu fakat şekli belli olmayan bir güç. Ancak bu yorumda yolsuzluğun bir devlet tarafından bilerek ve isteyerek bir diğer devletin seçeneklerini ve manevra kabiliyetini baltalamak için nasıl kullanılabileceğinin üzerinde durulmamıştır. Özellikle temel savunma ve enerji sektörlerinde yolsuzlukların yol açtığı zayıflıklar, NATO Müttefiklerini ve ortaklarını tehdit eden konvansiyonel olmayan savaşa destek veren unsurlar olarak görülmelidir.

Mezhyhirya Malikânesi – Viktor Yanukovych’in Ukrayna Başbakanı ve daha sonra Cumhurbaşkanı olduğu dönemde yaşadığı malikâne, bugün Yanukovych’in lüks yaşam tarzını gözler önüne seren bir müze olarak kullanılmaktadır. Yanukovych 2014 Ukrayna devriminden sonra, yolsuzluğa karşı yapılan kitlesel protestolar sonucunda Rusya’ya kaçmıştı. ©Wikipedia
)

Mezhyhirya Malikânesi – Viktor Yanukovych’in Ukrayna Başbakanı ve daha sonra Cumhurbaşkanı olduğu dönemde yaşadığı malikâne, bugün Yanukovych’in lüks yaşam tarzını gözler önüne seren bir müze olarak kullanılmaktadır. Yanukovych 2014 Ukrayna devriminden sonra, yolsuzluğa karşı yapılan kitlesel protestolar sonucunda Rusya’ya kaçmıştı. ©Wikipedia

Yolsuzluğun ulusal egemenlik ve güvenlik açısından oluşturduğu tehdit, NATO’nun hibrid tehditlerle mücadelesi kapsamına dâhil edilmelidir. Bu mücadele halen öncelikli olarak yanlış bilgilendirme ve siber saldırılar üzerinde odaklanmaktadır. Bu konuların önemi kesinlikle göz ardı edilemezse de potansiyel hibrid tehditlerle mücadelede halktan kopuk olmayan güçlü savunma kuruşlarının sürdürülebilmesi de arzu edilen önemli bir katkı sağlar.

Önümüzdeki yol/b]

Bütünlük Oluşturma politikası ve bu politikanın kapasite oluşturma konusundaki çalışmaları sayesinde NATO bugün yolsuzluk riskini en aza indirgeme amacıyla çalışan güvenlik ve savunma kuruluşlarının en önde gelenidir. Ancak elde edilen başarılarla yetinmemek gerekir; daha yapılacak çok iş vardır. Tatbikatlarda kaydedilen ilerlemelerle stratejik ve operasyonel kurallardaki gelişmelerin veya planlamacılara yol gösterecek temel doktrinlerdeki güncellemelerin başa baş gitmediği görülmektedir.

NATO bağımsız örgütlerin ve sivil toplumun bu politikayı izlemesini ve uygulanmasına katkıda bulunmasını pek kolaylaştırmamıştır. Bütünlük Oluşturma Eylem Planının kamuoyuna açıklanmamış olması, dış örgütlerin yapabilecekleri katkıların sınırlı olduğu anlamına gelir. Eylem planının bazı boyutlarının ve uygulanmasının gizli kalmasına gerek duyulması anlaşılabilir, ancak bu durum NATO’nun planları ve eylemlerinin tümü için geçerli olamaz. Savunma ve güvenlikte yolsuzluk ortak bir endişe konusudur, ve etrafta bu işe gönül vermiş oyuncuların oluşturduğu, bir kriz durumunda İttifak’a yararlı olabilecek bir koalisyonun varlığı önemli olacaktır.

NATO yapılarının yolsuzlukta mücadele konusundaki endişelerinin prosedürlerine dâhil edilmesinden sonra atılacak adım tüm İttifak çapında benimsenmiş olan bu normların ve uygulamaların ulusal savunma kuruluşlarına yansıtılması olacaktır. Bütünlük Oluşturma politikası Müttefiklerin tüm eylemlerinde bağımsız olmalarını kabul etmekle beraber savunma yönetişiminde yüksek standartların sağlanmasına çok önem vermektedir: bu tutumun en önemli yararlarından biri de Müttefiklerin savunma harcamalarında yapılması planlanan GSYİH’larının %2’si oranındaki yıllık artışın doğru biçimde harcanmasını garanti etmesidir. Kurumsal kapasiteyi sürdürmenin ve iyileştirmenin temel yolu eş düzeyde yapılan danışmalar ve deneyimlerdir

Tatbikatlar aynı zamanda Müttefikler arasında yolsuzlukla mücadele normlarının ve uygulamalarının yayılması için bir araç haline gelebilir. Ancak bunun olabilmesi için yolsuzlukla mücadele NATO’nun resmî sertifikasyon şartlarının bir unsuru haline gelmelidir. İttifak’ın aynı zamanda çeşitli yolsuzlukla mücadele senaryoları geliştirmesine ve sorunları belirleyecek ve en iyi uygulamaları önerecek kişilerin eğitilmesine de ihtiyacı vardır.

NATO’nun yolsuzlukla mücadele çalışmaları ile ilgili bir zorluk da diğer kuruluşlarla, özellikle de Avrupa Birliği ile işbirliği konusudur. Avrupa Komisyonu Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakereleri (DG NEAR) Genel Müdürlüğü savunma yönetişiminin güvenlik ve istikrarın sürdürülmesindeki temel faktör olduğu bilinciyle NATO halen Bütünlük Oluşturma programının sponsorluğunu yapmaktadır. Ancak daha birçok şey yapılabilir – yolsuzlukla mücadele önlemlerinin standart çalışma yöntemlerine ve uluslararası konuşlandırmalarla ilgili operasyon planlama süreçlerine dâhil edilmesi; hibrid savaşın bir parçası olarak yolsuzluktan kaynaklanan zayıf noktalar konusunda işbirliği; ve ortak ülkelerde savunma yeteneklerinin oluşturulması gibi. Aynı sorunlarla karşı karşıya olan bu iki örgütün aralarında sinerji oluşturmak istemeleri mantıklıdır.

.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü - Savunma ve Güvenlik tarafından yayımlanan yazılar (burada bulabilirsiniz) yolsuzluk ile güvensizlik arasındaki bağlantılar (The Fifth Column) ve yolsuzluk ile şiddet içeren aşırıcılık arasındaki bağlantıların (The Big Spin) derinlemesine bir analizini sunar, savunma sanayisinde hesap verme zorunluluğunu destekler, ve diğer ilgili konuları içerir. Uluslararası Şeffaflık Örgütü - Savunma ve Güvenlik sorumlu savunma yönetişimi ile ilgili standartları desteklemeyi amaçlayan bir girişim başlatmıştır; örgüt Ocak 2019’da operasyonlar ve savunma yetenekleri geliştirme faaliyetlerinde yolsuzluk riskini azaltmaya yardımcı olacak bir rehber yayımlamaya hazırlanmaktadır.