Müttefik Savunma Bakanları Ekim 2021 tarihinde yaptıkları toplantılarında NATO için bir Yapay Zekâ Stratejisini resmen kabul ettiler. NATO’nun bu stratejinin geliştirilmesi ve uygulanmasında doğrudan yer almış eski ve mevcut görevlileri Stratejinin ana hatlarını ve hedeflerini özetliyorlar.
Giriş
Yapay Zekânın – makinelerin tipik olarak insan zekâsı gerektiren işleri yapma yeteneği – NATO’nun da içinde bulunduğu uluslararası güvenlik ortamını nasıl değiştirmekte olduğunu görmek için çok da uzağa bakmak gerekmiyor. Yapay Zekâ, yapısından dolayı ortaya kapsamlı bir uluslararası güvenlik tehditleri dizisi çıkaracaktır. Bu da hem geleneksel askerȋ yetenekleri hem hibrid tehditleri etkileyecek ve aynı şekilde ortaya bu sorunlara karşı mukabele şekilleri de çıkaracaktır. Yapay Zekânın NATO’nun tüm toplu savunma, kriz yönetimi ve işbirliğine dayalı güvenlik faaliyetleri üzerinde etkisi olacaktır.

Yapay Zekânın İttifakın 2010 Stratejik Kavramında belirtilen NATO’nun temel görevleri üzerinde, özellikle toplu savunma, kriz yönetimi ve işbirliğine dayalı güvenlik faaliyetleri üzerinde etkisi olacaktır.© ITCILO
Hem yeni fırsatları hem refah ve güvenlik için tehlike oluşturan riskler ve tehditleri de beraberinde getiren bu teknolojinin yarattığı umutlar ve tehlikeler bir aktörün tek başına yönetemeyeceği kadar büyüktür. Bu nedenle hem uluslararası güvenlik risklerini azaltmak hem teknolojinin kurumsal işlevleri, misyon desteği ve operasyonları dönüştürme potansiyelinden yararlanmak için işbirliğine ihtiyaç vardır.
İttifakın herhangi bir potansiyel düşmana karşı caydırıcılık ve savunma alanındaki yetisi kadar ortaya çıkmakta olan krizlere mukabele edebilme alanındaki yetisinin sürekliliği İttifakın) teknolojik üstünlüğünü koruyabilmesine bağlıdır. Askerȋ açıdan ise Müttefik kuvvetlerin karşılaştırmalı üstünlüğünü gelecekte de koruyabilmesi birlikte çalışabilirliği sağlayacak ve uluslararası hukuka uygun olacak ortak bir politika temeline ve dijital güce bağlı olacaktır. İnsan, enformasyon ve fiziki unsurların bir araya gelmesi bir savaş alanındaki belirgin üstünlüğü saptamakta giderek daha fazla rol oynadığı için birlikte çalışabilirlik son derece büyük önem kazanmaktadır. Ayrıca, rakipler ve potansiyel düşmanlar, askerȋ amaçlarla yapay zekâya giderek daha fazla yatırım yaptıkça Müttefiklerin de toplu savunmalarını garanti altına almak için ortak mukabele şekilleri geliştirmeleri giderek acil bir konu olmaya başlamıştır.
Müttefikler, NATO’nun Yapay Zekâ Stratejisini resmen kabul ederek savunma ve güvenlik alanındaki tehditlere karşı koyabilmek için gerekli işbirliğini ve birlikte çalışabilirliğini geliştirmeyi taahhüt etmişler ve NATO’yu birincil transatlantik forum olarak kabul etmişlerdir. NATO’nun Yapay Zekâ Stratejisinin amacı Yapay Zekânın kabulünü hızlandırmaktır. Bu da Yapay Zekâ erişimini ve uyarlanma politikasını benimseyerek (Yapay Zekâ Sorumlu Kullanım İlkeleri dâhil) ve devlet içi ve devlet dışı aktörler tarafından kötü amaçlarla kullanımından doğacak tehditlere karşı korunarak yapılacaktır. NATO vasıtasıyla topluca hareket eden Müttefik hükümetler aynı zamanda birlikte çalışabilirlik üzerinde odaklanmanın sürdürülmesini ve ortak standartların geliştirilmesini de garanti etmektedirler. Genel olarak İnovasyon sistemleri farklı aktörler ve geleneksel yetenek geliştirme sistemlerinden daha hızlı bir teknolojik yaşam döngüsüne ulaşmıştır. Bu nedenle de NATO’nun Yapay Zekâ Stratejisi, NATO’nun İnovasyon potansiyelini geliştirmek ve bir avantaja çevirmekte (yeni ortaklıklar ve mekanizmalar kurmak dâhil) Yapay Zekâdan yararlanmanın yeni çabalar gerektirdiğini gösteriyor. Birlikte ele alındığında, bütün bunlar İttifakın uluslararası güvenlik konularında işbirliğine dayalı güvenlik çabaları doğrultusunda ilerleme ve uluslararası ortaklar ve diğer uluslararası örgütler ile bir angajmana girme yeteneğini güçlendirecektir.
Sorumlu Kullanım İlkeleri
Savunma ve güvenlik bağlamında Yapay Zekâ dan yararlanmanın benimsenmesi aynı zamanda Müttefik devletlerin ortak değerler ve uluslararası taahhütleri doğrultusunda yürütülen etkili ve sorumlu bir yönetişim de gerektirir. Bu doğrultuda, Müttefik hükümetler Sorumlu Kullanım İlkelerini NATO’nun Yapay Zekâ Stratejisinin temel unsuru olarak kabul ettiler.
Müttefikler ve NATO kullanılması amacıyla geliştirecekleri Yapay Zekâ uygulamalarının şu altı ilke doğrultusunda olacağını taahhüt ederler:
- Yasallık: Yapay Zekâ uygulamaları uluslararası insani hukuk ve insan hakları yasası dâhil, ulusal ve uluslararası yasalara uygun olacak şekilde geliştirilecektir.
- Sorumluluk ve Hesap Verebilirlik: Yapay Zekâ uygulamaları üzerinde dikkatle düşünülerek geliştirilecektir ve hesap verilebilirliği sağlamak net olarak insan sorumluluğuna dayandırılacaktır.
- Açıklanabilirlik ve İzlenebilirlik: Yapay Zekâ uygulamaları tekrar gözden geçirme metodolojileri, kaynaklar ve prosedürleri de kullanılarak anlaşılabilir ve şeffaf olacaktır. Buna NATO ve/veya ulusal düzeyde yürütülecek doğrulama, değerlendirme ve geçerlilik mekanizmaları da dâhildir.
- Güvenilebilirlik: Yapay Zekâ uygulamalarının kullanım şartları açık ve iyi tanımlanmış olacaktır. Bu tür yeteneklerin emniyet, güvenlik ve sağlamlığı kullanıldıkları her yerde (NATO ve/veya ulusal sertifikasyon süreçleri de dâhil) çeşitli şekillerde sınanacaktır.
- Yönetilebilirlik: Yapay Zekâ uygulamaları hedeflenen işlevlerine uygun olarak geliştirilecek ve kullanılacak ve şu konuların gerçekleşmesini sağlayacaktır: uygun insan-makine etkileşimini sağlamak, istenmeyen sonuçları tespit etmek ve bunlardan kaçınmak; istenmeyen davranış gösterdiklerinde sistemlerin faaliyetini durduracak adımları atabilecek yeteneğe sahip olmak.
- Ön yargının azaltılması: Yapay Zekâ uygulamalarının ve veri öbeklerinin geliştirilmesinde ve kullanımında ortaya çıkabilecek herhangi istenmeyen önyargıyı en aza indirecek proaktif adımlar atılacaktır.
Karşılıklı olarak birbirini pekiştiren ilkeleri kabul ettikten sonra artık iş bunları ilkeli eylemlere dönüştürmeye kalıyor. Bu şekilde NATO’nun bu ilkeleri işlevsel hale getirmekte oynayacağı rol bu teknolojinin yaşam döngüsünün farklı boyutlarının ele alınacağı çalışmaları da kapsayacak. Sorumlu kullanım ilkelerini daha başlangıç aşamasından itibaren Yapay Zekâ geliştirme çalışmalarının parçası haline getirmek önemlidir çünkü bu ilkeler ne kadar geç ele alınırlarsa korunmalarını garanti etmek de o denli zor olabilir. Ayrıca uzun bir yaşam döngüsü yaklaşımını sağlamak çok paydaşlı angajmanlara bağlıdır zira sorumluluk politika yapıcılar, tasarımcılar, geliştirme ve sınama uzmanları kadar Yapay Zekânın geliştirilmesi ve kullanımı üzerinde çalışan son kullanıcılar arasında da yaygındır. Bu yaklaşım NATO açısından çok önemlidir çünkü Yapay Zekânın entegrasyonunda çeşitli unsurlar rol oynamaktadır ve İttifak Yapay Zekâ geliştirme konusundaki ulusal çalışmalarla uyumu destekleyebilir.

Müttefikler ve NATO geliştirdikleri ve konuşlanmada kullanmayı düşündükleri Yapay Zekâ uygulamalarının yukarıda açıklanan altı ilke doğrultusunda olacağını garanti etmeyi taahhüt etmişlerdir. Resim: 21-22 Ekim 2021 tarihinde NATO Genel Karargâhında yapılan Müttefik Savunma Bakanları toplantısı. ©NATO
Bu ilkeler konusundaki ortak taahhüt pratikte de NATO ve Müttefikler için Yapay Zekâ uygulamalarının tasarlanması ve geliştirilmesi için tutarlı bir ortak temel sağlarken aynı zamanda birlikte çalışma hedeflerini desteklemek gibi bazı avantajlar sağlar. Bu şekilde NATO emniyet, güvenlik, sorumlu kullanım ve birlikte çalışabilirlik arasında gerekli bağlantıları geliştirebilir. Bu durum bu ilkelerin hepsi için geçerlidir. Örneğin, Yapay Zekâ sistemlerinin hedeflenen amaçları açısından yeterince sağlam ve güvenilir olmaları son derece önemlidir — sadece hukuki zorunluluklar doğrultusunda işlev görmeleri istendiğinden değil, aynı zamanda sistemin açıklarının ve sınırlarının kötü niyetli oyuncular tarafından suistimal edilmeleri riskini azaltmak amacıyla.
İlkeleri pratiğe geçirmek
Bu kalıcı ilkeler aynı zamanda en iyi uygulamalar ve standartlarla ilgili daha ayrıntılı tartışmaların ve bunların benimsenmesinin temelini oluşturur. Gerek NATO gerekse Müttefikler NATO’nun danışma mekanizmaları ve uzmanlaşmış personel ve tesislerinin bu hedef doğrultusundaki çalışmalarından yararlanabilirler. Aynı zamanda NATO ve ilgili uluslararası standart belirleme organları (sivil Yapay Zekâ standartlarını belirleme organları da dâhil) arasındaki uyum NATO’nun kendi standardizasyon ve sertifikasyon çalışmalarını da destekleyebilir.
En iyi uygulamalar ve standartlara ilaveten (gözden geçirme mekanizmaları, risk ve etki değerlendirmeleri ve tehdit analiz çerçeveleri ve denetimler gibi güvenlik sertifikasyon şartları da dâhil) çeşitli mekanizmalar da bu ilkeleri işlevsel hale getirebilirler. Ayrıca NATO’nun işbirliğine dayanan faaliyetleri Yapay Zekâ erişimli yeteneklerin birbirinden farklı çeşitli kapsamlarda denenmeleri, değerlendirilebilmeleri, doğrulanabilmeleri ve geçerlilikleri (TEVV) için gereken temeli de sağlar. Bir başka deyişle, NATO’nun sadece operasyonlarda değil aynı zamanda denemeler, tatbikatlar ve deneyleme konusundaki tecrübesi, Müttefikler ve NATO’nun bu ilkeleri amaçlanan kullanım durumlarına göre test edebilmeleri için çeşitli yollar sağlar. NATO’nun güven, insan-makine ve makine-makine etkileşimleri ve insan-sistem entegrasyonu gibi pek çok konu üzerinde çalışmış olan bilim ve teknik toplumları da bunu pekiştirir.
Bu mevcut faaliyetlere ilave olarak Yapay Zekâ Stratejisinin uygulanması NATO’nun yakında çıkacak olan Kuzey Atlantik Savunma Entegrasyonu Hızlandırma programından (DIANA) da yararlanacaktır. Bu programla bağlantılı Müttefik Test Merkezleri ilkelerin tanımlarında belirlenen amaçları yerine getirmekte kullanılabilir. Gelecekte bu Test Merkezlerinin kullanılmaları Yapay Zekânın benimsenmesi ve entegrasyonunun sağlamlık ve dayanıklılık açısından sınanmış olduğunun garanti edilmesine yardımcı olabilir. Örneğin Yapay Zekânın izlenebilir, güvenilebilir ve ön yargıyı azaltıcı nitelikte olduğunu garanti etmek için Test Merkezleri Yapay Zekâ sistemlerinin farklı simülasyon ortamlarında ve çeşitli deneme verileri üzerinde nasıl performans gösterdiğini sentezleyebilir veya sorumlu mühendislik uygulamaları üzerinde odaklanan standartlara uyumun değerlendirilmesi açısından gereken bağımsız doğrulama ve geçerlilik bilgisini sağlayabilir.
Sorumlu kullanım ilkelerini kabul etmekle NATO ve Müttefikler kalıcı değerlerini ve uluslararası hukuk doğrultusundaki taahhütlerini vurgulayarak kendi toplumlarına, Müttefik kuvvetlerine ve diğer devletlere açık bir mesaj göndermekteler. Bu demokratik taahhüt sadece bir zorunluluk olmaktan ziyade Müttefikler arasında — ve tüm İttifak çapında geleneksel olmayan inovatörlerle —ortak politika zemini oluşturabilmenin ön şartıdır.
İlkeli ve karşılıklı onayın hızlandırılması
Bu ilkelerin vurguladığı etik unsurlar ile NATO dışa açılım çalışmalarının merkezinde yatan sorumluluk konusuna işaret etmekte ve görevini yapmaktadır. Bu da startuplar, küçük ve orta çaplı inovatif girişimlerin yanı sıra savunma ve güvenlik çözümleri üzerinde çalışmayı pek düşünmemiş veya sadece kabul yollarını kendi iş modelleri için çok yavaş veya kısıtlayıcı bulmuş olan akademik araştırmacılarla birlikte çalışmayı da kapsar. Geleneksel askerî platformların geliştirilmesinin aksine, Yapay Zekâ entegrasyonu hızlı yenileme döngülerine sahiptir ve sürekli güncelleme gerektirir. Bu da küçük sayıda çok gelişmiş platformların uzun yıllar alan sıralı gelişme döngülerinin aksine, tekrarlanan, uyarlanabilir yetenek geliştirme çalışmaları için düşünce şeklinin değiştirilmesini gerektirir. Düşman devletler ve devlet dışı aktörler Yapay Zekâ dâhil Yeni ve Yıkıcı Teknolojilere yaptıkları yatırımları arttırırken, kabul konusunda daha esnek bir yaklaşım giderek daha acil hale gelmektedir. Bu bağlamda, odak noktası deneme, değerlendirme, doğrulama, geçerlilik ve müşterek faaliyetler olan Yapay Zekâ Stratejisi, teknolojik unsurların rakiplerden ve düşmanlardan daha hızlı uyum sağlayabilmeleri için gereken çerçeveyi hazırlar. NATO çeviklik ve uyum üzerinde daha da fazla yoğunlaşarak sivil inovatörlere bir yandan ticari fırsatları değerlendirme imkânı vererek savunma ve güvenlik konusunda ortaklığı daha cazip bir sektör haline getirebilir. Bu şekilde transatlantik inovasyon ekosistemini güçlendirme amaçlı çalışmalar aynı zamanda istenmeyen yabancı yatırımlar ve teknoloji transferlerine karşı bir tampon işlevi de görebilir.

NATO’nun sadece operasyonlarda değil aynı zamanda denemeler, tatbikatlar ve deneyleme konusundaki tecrübesi, Müttefikler ve NATO’nun bu ilkeleri amaçlanan kullanım durumlarına göre test edebilmeleri için çeşitli yollar sağlar. NATO’nun güven, insan-makine ve makine-makine etkileşimleri ve insan-sistem entegrasyonu gibi pek çok konu üzerinde çalışmış olan bilim ve teknik toplumları da bunu pekiştirir. Resim: ABD kara birlikleri devriye görevini yaparken teçhizatlarını robotlar taşıyor, dronlar da gözcülük görevini görüyor. Resim: ABD Ordusu
Bu çalışma tüm NATO Girişimi çapında koordinasyon gerektirir. Nitekim NATO Girişimi içinde çeşitli paydaşlar daha şimdiden Yapay Zekâ ile ilgili vakalar, kavramlar ve programların geliştirilmesi üzerinde çalışıyorlar. Yapay Zekâ Stratejisiyle bu faaliyetler tutarlılık kazanarak son kullanıcılar dâhil tüm inovasyon paydaşları arasında doğru bağlantıların olmasını garanti edecektir.
İlerleme
Şunu gayet iyi biliyoruz ki Yapay Zekânın hızla, ilkeli ve karşılıklı olarak onaylanabilmesi sadece teknolojiye değil eşit derecede en gelişmiş teknoloji ve entegrasyonu ileriye taşıyan yetenekli ve yetkili insanlara da dayanmaktadır. NATO özellikle bir Veri Kullanım Çerçeve Politikası geliştirerek diğer analitik Yapay Zekâ girdileriyle de ilgilenmektedir. Veri Kullanım Çerçeve Politikası verileri bir stratejik unsur olarak algılayarak, analitik araçlar geliştirerek, ve verileri uygun altyapıda depolayıp yöneterek Yapay Zekâ Stratejisinin başarısı için gereken şartları oluşturur.
Veri ve Yapay Zekâ arasındaki ilişkilerin yanı sıra NATO’nun Yapay Zekâ ile otonomi, biyoteknoloji ve kuantum hesaplama gibi diğer Yeni ve Yıkıcı Teknolojiler arasında tutarlılık sağlama çalışmaları çok önemli olacaktır. Müttefikler ve NATO bu Yapay Zekâ Stratejisinin hedefine ulaşmak için çalışırken sorumlu kullanım, hızlı kabul süreci, birlikte çalışabilirlik ve tehditlerden korunma konuları büyük önem taşımaktadır. Nitekim bu bağlantılar aynı zamanda NATO’nun sorumlu kullanım ilkelerinin geliştirilmesi de dâhil diğer Yeni ve Yıkıcı Teknolojiler konusundaki takip çalışmaları için de geçerlidir. Daha kapsamlı bir bakışla, bu teknolojiler üzerindeki çeşitli çalışmalar arasında daha çok tutarlılık gerekmektedir, çünkü NATO’nun gelecekteki teknolojik avantajı — ve İttifakın karşılaşacağı tehditler — bu çalışmaların bir noktada birleşmesine bağlıdır.
Bu haliyle NATO Yapay Zekâ Stratejisi sadece bu temel teknoloji için geçerli olmakla kalmaz, aynı zamanda NATO ve Müttefiklerin diğer Yeni ve Yıkıcı Teknolojiler ile ilgili amaçları için de gerekli zemini hazırlar. Bunların her biri için NATO’nun inovasyon çalışmalarının gelecekte ortaya çıkaracağı stratejik avantaj, esneklik, birlikte çalışabilirlik ve güveni vurgulayan etik liderlik, tekrarlanan kabul süreçleri ve entegrasyon arasındaki bağlardan kaynaklanacaktır.
Bu makale, Müttefiklerin benimsemeyi düşündüğü teknolojiler ve bunların NATO İttifakı’nın savunma ve güvenliğine getireceği fırsatlar üzerinde odaklanan inovasyon konusundaki mini dizinin sekizincisidir. Daha önceki makaleler:
- [Bilişsel Savaşla Mücadele: farkındalık ve dirençlilik] (https://www.nato.int/docu/review/articles/2021/02/26/cognitive-biotechnology-opportunities-and-considerations-for-the-nato-alliance/index.html)