NATO bu yılın başında yeni Müşterek İstihbarat ve Güvenlik Dairesi’ni (JISD) kurdu. Bu oluşum NATO’nun istihbarat tarihindeki en önemli reformdur. Çok iddialı bir tutum içinde olan Rusya’nın yarattığı tehlike ortamı ve güneyde giderek artan terör ve istikrarsızlık karşısında Müttefikler, NATO’nun istihbaratı organize etme ve analiz yöntemlerinde kökten uyarlamalar yapmakta.
Günümüzün küreselleşmiş, tam bağlantı içinde ve çok kutuplu dünyasında NATO çok çeşitli tehditleri aynı anda kontrol edebilmeli ve değerlendirebilmelidir: kovansiyonel silahlı kuvvetler, kitle imha silahlarının yayılması, hibrid savaş, siber saldırılar, ve uluslararası terörizm en önemli sorunlardan bazılarıdır. Coğrafi açıdan NATO artık orta Afrika’dan Kuzey Kore’ye ve Kuzey Kutup Dairesi’nden Orta Doğu’ya kadar uzanan daha geniş bir alanla ilgilenmeye başlamıştır. Bu bağlamda ilgili istihbaratın toplanma hızı da dünyanın çılgın hızına paralel gitmelidir.

Daha iddialı bir Rusya ve giderek ağırlaşan siber tehditler bugünün tehditlerle dolu ortamının bir parçasını oluşturuyor. Bu nedenle sağlanacak istihbarat bu ortama uygun olmalıdır.
Ayrıca, sivil ve askeri, barış ve savaş arasındaki çizgi de giderek daha bulanık hale gelmekte. Bu durum, Kuzey Atlantik Konseyi ve NATO Askeri Komitesi’ne daha tutarlı bir istihbarat tablosu sağlanabilmesi açısından, sivil ve askeri istihbaratın NATO içinde tek ve etkin bir çatı altında daha iyi entegre edilmesini gerekli kılıyor.
Bu görüşler Temmuz 2016’da Varşova’da yapılan zirve toplantısında Müttefik liderleri NATO istihbaratı ile ilgili köklü bir reform başlatmaya yöneltti. Bu reformun temel unsurunun NATO Karargahında kurulacak yeni bir Daire olması ve bu Dairenin iki ayaktan oluşması kararlaştırıldı: istihbarat (askeri ve sivil müşterek istihbarat) ve güvenlik (NATO Güvenlik Ofisi).
Yeni bölümün oluşturulması
Aralık 2016’da İstihbarat ve Güvenlikten sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı olarak göreve başladığımda ilk önceliğim bu bölümün bir an önce çalışmaya başlamasını sağlamak olmuştu. Farklı ülkelerden ve çalışma kültürlerinden gelen 270 kişiyi yeniden örgütlemek hiç de kolay olmamıştı – özellikle de benim gibi NATO Karargahına yeni gelmiş biri için. Ama iyimserliğimi hiç kaybetmedim. On yıl önce Almanya'nın Ulusal Dış İstihbarat Servisi’nde (BND) çalışırken kazandığım deneyimin bana büyük yardımı oldu. Orada da sivil ve askeri istihbaratı birleştirmek gibi benzer bir girişim başlatılmış ve anında başarılı olmuştu. Zira gerek askeri gerek sivil profesyoneller farklı görüşlerdeki kişilerin birlikte çalışmasının getireceği artı değeri fark etmişler ve hemen bir takım ruhu oluşturmuşlardı. Başka ülkelerde de buna benzer olumlu deneyimler yaşandı. Önemli olan soru şuydu: aynı başarı çok taraflı, daha karmaşık bir ortamda da kazanılabilir miydi?
Şubat ayında bu yeni yapı için hummalı bir çalışma başlattık. Çalışma arkadaşlarımın olağanüstü profesyonellikleri ve özverili çalışmaları sayesinde sancılı günleri kısa sürede geride bıraktık. Kısa sürede müşterek istihbarat üretimi hızlandı ve bugün geçen yıla kıyasla göre % 25 artmış durumda ki bu da talebin giderek arttığını gösteriyor– yüreklendirici bir işaret ama aynı zamanda analistler için ilave bir yük. Yeni birim 2016 yılında İttifak liderlerinin talimatları doğrultusunda yapılandırıldı, ancak uyarlanma halen sona ermiş değil.

NATO’nun terörizmle mücadeledeki rolünün sınırları genişliyor ve İttifak’ın bu alandaki bilincinin artması gerekiyor.
İstihbaratın gelişen siyasi ve askeri öncelikler ile aynı düzeyde olması gerekir. NATO’nun bölgesel olan odak noktası genişlemektedir ve İttifak bugün hibrid alan, siber uzay ve terörizmden kaynaklanan tehditlerle karşı karşıyadır. İstihbarat uluslar-ötesi bu konular üzerinde daha fazla odaklanmalı ve bunlarla ilgili yetenekleri geliştirmelidir. Hibrid savaş tehdidi çok önemli bir hale geldiği için Müttefik savunma bakanları bu konuyu sistematik olarak takip etmemiz için bizleri NATO Karargahı’nda özel bir ünite kurmakla görevlendirdiler. 2017 Temmuz ayında hibrid analiz için JISD içinde yeni bir birim kuruldu. Bu birimin görevi askeri ve sivil, gizli ve açık tüm kaynakları kullanarak her türlü hibrid eylemin analizini yapmaktır. Artık mesele noktaları birleştirmektir; bu da bütünsel bir yaklaşıma duyulan gereksinimi yansıtmaktır. Siber güvenlik bu konuda giderek daha önemli bir rol oynayacaktır.
Aynı şekilde, NATO’nun terörizmle mücadeledeki rolünün sınırları genişlerken İttifak’ın bu alandaki bilincinin de artması gerekmektedir. Buna destek vermek için stratejik istihbaratı dünya çapında dağıtmak üzerinde yoğunlaşacak yeni bir Terörizm İstihbarat Hücresi oluşturduk.
Terörizm bu bölümün güvenlik ayağı için de bir endişe kaynağıdır. NATO Güvenlik Ofisi gerek NATO Karagahının gerekse çeşitli misyonlardaki NATO personelinin güvenliğini garanti etmeye devam etmektedir. Bu birim aynı zamanda gizli bilgi ve sistemlerin korunması için güvenlik standartları geliştirmekte ve NATO birimleri, NATO üyesi devletler, ortak ülkelerin bu standartlara uyduklarını garanti etmektedir. Bu Merkezi yeni bölümün bir parçası haline getirmek, çalışmalarımızda – özellikle de istihbarat ve karşı istihbarat arasında, daha fazla sinerji olmasını için başka bir fırsattır.
NATO’nun daha geniş kapsamlı istihbarat girişimi

2006 yılında kurulan NATO İstihbarat Füzyon Merkezi (NIFC) askerler tarafından yönetilen, ABD’nin sponsorluğu altında bir organizasyondur ve 29 NATO ülkesinden 26’sı ile bir ortak ülkenin katıldığı bir anlayış muhtırasına dayanarak NATO Askeri Komitesi tarafından görevlendirilmiştir. Merkez istihbaratın paylaşılmasını ve füzyonunu kolaylaştırmakta, istihbarat açıklarının kapatılmasına katkıda bulunmakta ve mevcut operasyonların planlanmasını ve yürütülmesini desteklemektedir Bu şekliyle Merkez NATO İstihbaratını oluşturan bir hayli karmaşık oyuncu ve yapılar ağının bir parçasıdır. © DVIDS
Gelecekte odak noktamızı genişletmek ve NATO’nun istihbarat girişimine bir bütün olarak bakmak durumundayız. İşler bu yeni birimin çok ötesine geçecek. JISD bünyesinde NATO’nun istihbarat uzmanlarının sadece küçük bir bölümü çalışmaktadır; bu uzmanların büyük bölümü NATO’nun komuta yapısına dağılmış durumdadır. Bu son derece karmaşık oyuncu ve yapılar ağı aynı zamanda Birleşik Krallık’ın Molesworth kentindeki Terörizm İstihbarat Hücresi, çeşitli alanlardaki Mükemmeliyet Merkezleri, ve çeşitli ülkelerin istihbarat servislerini temsil eden komiteleri (askeri, sivil ve güvenlikle ilgili) kapsamaktadır. NATO istihbaratı geçen yıllar içinde ortak bir master planı olmadan “organik” biçimde büyüyerek bugünkü durumuna gelmiştir. Bu çok zengin bir kaynak ise de girişimin tümü çapında müşterek planlama ve işbirliği önemli bir sorundur. Ve bu da yeni birimimizin sınırlarını aşmaktadır.
NATO istihbarat girişimi, çalışmaları senkronize etmek, yinelenmeleri azaltmak ve kaynakları optimal biçimde kullanmak gibi çeşitli yollarla çok daha etkin ve tutarlı hale getirilebilir. İttifak geleceğin stratejik olarak planlanmasında birlikte çalışılmasını desteklemeli ve girişimin tümü için öncelikleri saptamalıdır. Kılavuzumuz “Tek NATO” ilkesi olacaktır. Bu yola çıkarken, bu bölümün kurulmasında bize çok yardımcı olmuş olan heves ve olumlu dinamiği devam ettireceğimizi umuyorum.