Politika planlamacıları daha iyi kararlar verebilmek için gelecekten nasıl yararlanabilirler

“Problemle savaşmayın, karar verin!” Çalkantılı zamanlarda etkili politika planlamasının nasıl yapılacağını kısa ve özlü şekilde anlatan bu alıntı ABD eski Dışişleri Bakanlarından George C. Marshall’a [atfedilir] (https://www.forbes.com/consent/ketch/?toURL=https://www.forbes.com/global/2010/0607/quotes-sayings-proverbs-thoughts.html). Problemlerle “savaşma” dürtüsü tüm problemlerin çözülebileceği beklentisinden gelir. Oysa bazı problemler çözümsüzdür ve kaybedilecek bir savaştır.

Bu tür durumlarda daha farklı bir yaklaşım benimsemeliyiz. Bu makalede stratejik öngörünün politika planlamada neden her zamankinden daha önemli olduğunu, neleri başarmamıza yardımcı olabileceğini ve politika planlamacılara mesleklerinde nasıl destek olabileceğini gösteriyoruz. Stratejik öngörü bir kuruluşun gelecekteki değişiklikleri bugünden fark etme, onlardan bir anlam çıkarma ve ortaya çıkmaya başladıklarında harekete geçme yeteneğidir. Burada amaç “geleceği doğru tahmin etmek” değil, çok çeşitli gelecek alternatifleri kullanarak bugün ne anladığımıza ve nasıl karar verdiğimize yeni bir bakış getirmektir.

Marshall belirleyici bir etki yaratmak için planlamanın şart olduğunun bilincindeydi. ABD Genel Kurmay Başkanı olarak (1939 -1945) yaptığı çalışmalardan dolayı Winston Churchill II. Dünya Savaşında kendisine “zaferin organizatörü” [adını takmıştı] (https://www.marshallfoundation.org/articles-and-features/marshall-invasion-poland/). Marshall ABD silahlı kuvvetlerini kırk katına çıkarmış (1939’da 200 000’den 1945’te 8 milyondan fazlasına) ve ABD ve Müttefiklerinin savaşı kazanmalarına ve ABD’nin küresel bir süper güç haline gelmesine yardımcı olmuştu.

George C. Marshall ve ekibinin Avrupa’nın yeniden inşa edilmesi için Marshall Planının tasarlanmasında ve bugünkü NATO ve OECD’nin zemininin hazırlanmasında çok büyük payı var. Resim: George C. Marshall© US National Archive
)

George C. Marshall ve ekibinin Avrupa’nın yeniden inşa edilmesi için Marshall Planının tasarlanmasında ve bugünkü NATO ve OECD’nin zemininin hazırlanmasında çok büyük payı var. Resim: George C. Marshall© US National Archive

Marshall, daha sonra bir yandan aynı planlama kültürünü karar mekanizmasına katmak için çalışırken bir yandan da yeni bir “politika planlama” ekibi kurdu. Bu konuda da başarılı oldu: Marshall’ın yeni ekibinin Avrupa’nın yeniden inşa edilmesi amacıyla Marshall Planının tasarlanmasında ve bugünkü NATO ve OECD’nin (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) zemininin hazırlanmasında çok büyük payı olacaktı.

1947’den bu yana dünya üzerindeki diğer birçok devlet ve örgüt, bakanlıklarında benzer ekipler kurdular. Esnek ve geniş kapsamlı görev tanımları olan bu ekipler gelecekteki eğilimleri ve sorunları tahmin edecek, potansiyel eylem yolları geliştirecek ve karar mercilerinin bilgiye dayalı kararlar vermelerini destekleyecektir. NATO’nun 2003 yılından beri bir Politika Planlama Birimi vardır. OECD’nin stratejik öngörü çalışmaları ise daha eskiye dayanır; 2013’te kurduğu Stratejik Öngörü Birimi de bu çalışmalara dâhildir.

Politika planlamacıları olalım veya olmayalım, politika konusunda çalışan bizlerin çoğu mevcut ve gelecekteki sorunlara çare olacak uzun ömürlü politikaları ve kararları nasıl şekillendirebiliriz sorusuyla karşı karşıya kalırız. İşte Marshall’ın sözleri de bu nedenle önemlidir.

Politika planlamacıları neden stratejik öngörüye hiç olmadığı kadar ihtiyaç duymaktalar

Marshall’ın kararlılık konusunda duyduğu gereksinim 1947’de bir anlam ifade ediyordu; bugün bu anlam daha da önemli hale gelmiş durumda Çok sayıdaki süper güçler; 8 milyarın üstündeki dünya nüfusu; veri, mallar, ve insanlar arasındaki birbirine bağlı bilgi akışı; ve giderek bozulan küresel iklim ve biyosfer nedeniyle dünya giderek daha karmaşık hale geldi. NATO’nun 2022 Stratejik Kavramı bugünkü dünyayı az ve öz şekilde anlatıyor: “Geniş kapsamlı güvenlik ortamımızı stratejik rekabet, yaygın istikrarsızlık ve tekrar eden şoklar tanımlıyor. Karşı karşıya olduğumuz tehditler küreseldir ve birbirleriyle bağlantılıdır.”

İçinde bulunduğumuz hızlı, kalabalık, yoğun, birbiriyle bağlantılı ve karmaşık dünyamızda güvenliğe ilişkin politikaları nasıl anladığımız devamlı sorgulanıyor. Buna güvenlik politikalarını şekillendirmekte kimin önemli olduğu, algılamamızı hangi inançların şekillendirdiği ve bu gezegende nasıl birlikte yaşadığımız gibi konular da dâhildir. Güvenlik politikaları üzerindeki tartışmalar daha kapsamlı, daha karmaşık ve 1947’de olduğundan daha çeşitli hale geldi. Artık ‘değişen bir şey yok’ düşüncesi giderek daha az kullanılır oldu – ve dünyadaki en savunmasız insanlar için istenmeyen bir olgu haline geldi.

NATO’nun 2022 Stratejik Kavramı bugünkü dünyayı az ve şekilde anlatıyor: “Geniş kapsamlı güvenlik ortamımızı stratejik rekabet, yaygın istikrarsızlık ve tekrar eden şoklar tanımlıyor. Karşı karşıya olduğumuz tehditler küreseldir ve birbirleriyle bağlantılıdır.” Resimde: NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg NATO’nun 2022 Madrid Zirvesinde yeni Stratejik Kavramı sunuyor. © NATO
)

NATO’nun 2022 Stratejik Kavramı bugünkü dünyayı az ve şekilde anlatıyor: “Geniş kapsamlı güvenlik ortamımızı stratejik rekabet, yaygın istikrarsızlık ve tekrar eden şoklar tanımlıyor. Karşı karşıya olduğumuz tehditler küreseldir ve birbirleriyle bağlantılıdır.” Resimde: NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg NATO’nun 2022 Madrid Zirvesinde yeni Stratejik Kavramı sunuyor. © NATO

Politika planlamacıları belirsizliği 1947’de olduğundan çok daha fazla anlayabilmeli, dikkat dağıtan boş şeylerin ve yüzeysel bilgilerin ötesini görebilmeli. Marshall’ın dediği gibi geleceği savaşılması gereken bir sorun olarak değil, karar verme konusunda ileriye doğru atılmış bir adım olarak görmeliler.

Geleneksel yaklaşım: belirsizliğin önemini azaltmak veya karşı koymak

Uluslararası güvenlik sorunları karşısında mantıken belirsizliği azaltmaya veya ona karşı koymaya çalışabilir ve kararlarımızı sadece bilinen veya o anda olası görünen olgulara dayanarak verebiliriz. Bu da sorunun nasıl algılandığı ve tanımlandığına bağlı olarak seçilen kanıtları toplamayı ve verinin mevcut olup olmadığını kapsıyor.

Kanıtlar ve tahminlerin kullanıldığı bu tür bir yaklaşım bilgiye dayalı kararlar vermekte çok etkili olmuştur. Faiz oranlarından uçak bileti satışlarına kadar birçok konuda tahminlerin kullanılması bu nedenledir. Bu yaklaşım geçmişten ders almayı mümkün kılar; karar vermekte kullanılan bilgiyi göstererek şeffaflığı güçlendirir. En olası şeylerin olacağını düşünmek çoğu zaman doğrudur. Ayrıca, hiçbir zaman kesin olmasa da, tahminlerin daha doğru çıkması süper tahmin teknikleri kullanarak mümkün olabilir.

Tahmin yürütmekteki bazı kusurlar

Belirsizliği azaltmanın mümkün olmadığı veya belirsizlikten kaçınılamadığı durumlarda tahminlerin de kısıtlamaları vardır. Bu kısıtlamalar saçma veya önemsiz değildir ve zaman zaman birçok tanınmış kuruluşun politika planlamacıları açısından son derecen büyük önem taşıyan 2008 mali krizi gibi olaylar konusundaki tahminlerinde büyük hatalar yapılmasına yol açmıştır.

Her şeyin hızlı ilerlediği günümüz dünyasında çoğu kez konu ile ilgili tüm bilgiler toplanıp analizi yapılmadan önce bir karar vermek gerekebiliyor. Bu durumda kaçınılmaz olarak bir şey atlanacaktır ve bu da ‘kimsenin beklemediği’ bir karışıklığa yol açabilir - örneğin, beklenmedik bir saldırı veya bir ekonomik kriz gibi. Bazı şeyleri tahminlerin dışında bırakmak bir özelliktir, yanlışlık değil: nitekim, modellemenin en önemli amacı hayatta var olan değişkenleri azaltarak belirsizliği azaltmaktır.

Buna ilaveten, bugün karşımızdaki sorunlar o kadar karmaşıktır ki hangi faktörleri dâhil etmemiz ve konuya nasıl yaklaşmamız gerektiğini veya çözümün neye benzeyeceğini kesin olarak bilmemiz imkânsızdır. Bu tür problemler 1973 yılında Rittel ve Webber’in adlandırdıkları şekliyle ‘wicked problems’ olarak bilinir. Bu konudaki örnekler arasında etkili strateji geliştirmek veya uluslararası güvenliği sağlamak bulunmaktadır. Bütün faktörler tanımlanmış ve dâhil edilmiş olsa dahi, uluslararası güvenlik ortamı gibi kaotik bir sistemdeki tüm değişiklikler konusunda hatasız bir tahmin yapabilmek için gerekli kesinliğe ulaşmak genelde imkânsızdır.

Gelişmekte olan yapay zekâ ve makine öğreniminin bir gün bu zorluğu çözüp çözemeyeceğini sorgulayan okuyucuları hayal kırıklığı bekliyor: on yıllardır bazı sorunların sonsuz güçteki algoritmalarla bile çözülemez olduğu biliniyor. Mükemmel tahminler yapılması imkânsızdır.

Gelişmekte olan yapay zekâ ve makine öğreniminin bir gün bu zorluğu çözüp çözemeyeceğini sorgulamak hayal kırıklığı ile biter: on yıllardır bazı sorunların sonsuz güçteki algoritmalarla bile çözülemez olduğu biliniyor. Mükemmel tahminler yapılması imkânsızdır. Resim: Vertica’nın izniyle
)

Gelişmekte olan yapay zekâ ve makine öğreniminin bir gün bu zorluğu çözüp çözemeyeceğini sorgulamak hayal kırıklığı ile biter: on yıllardır bazı sorunların sonsuz güçteki algoritmalarla bile çözülemez olduğu biliniyor. Mükemmel tahminler yapılması imkânsızdır. Resim: Vertica’nın izniyle

Hangi stratejik öngörü politika planlamacılarını başarıya götürmeye yardımcı olur

Öyleyse, birçok politika planlamacısı çözemedikleri, fakat yine de potansiyel kararlar sunma gereğini hissettikleri problemler konusunda nasıl rahat olabiliyorlar? Stratejik öngörü, NATO ve OECD gibi kuruluşlarda yapılanlar da dâhil olmak üzere, etkili politika planlamasına destek sağlar.

Stratejik öngörünün karar mercilerine ne şekilde yardımcı olabileceği konusunda çeşitli örnekler var:

    1. Yaklaşmakta olan yıkıcı bir değişikliğin ilk sinyallerinin belirlenmesi - Örneğin, Japonya’da1971’den beri düzenli bir şekilde yürüt ülen ve bugün artık Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikası Enstitüsünün çalışmaları arasında olan “ufuk taraması” ile. Metodolojinin bir kısmı, henüz somut verilere girmemiş gelişmeleri belirlemek için haber bültenleri gibi kaynaklardan, uzmanlarla yapılan danışmalardan yararlanır. Burada amaç bu bilginin geleneksel analizlerden daha önce politika yapıcılara sunulmasını sağlamaktır. NATO Bilim ve Teknoloji Organizasyonu da periyodik olarak benzer metodolojiler kullanarak araştırmalar yapar ve Bilim ve Teknoloji Eğilimleri raporlarını yayınlar.
    1. Politika oluşturmada önemli addedilen unsurların kapsamının yeni bir çerçeveye oturtulması ve genişletilmesi - Örneğin, birden fazla alanda büyük ölçekli değişikliklere (megatrendler) yol açabilecek etki alanı geniş olabilen trend dizilerinin analizini yaparak. Avrupa Birliği bu amaçla gelecek politikaları açısından çok önemli büyük değişiklikleri izleyen ve politika araştırmacıları, danışmanlar ve planlamacıların savunma, eğitim ve sosyal politika konularında kullanabilecekleri bir megatrend merkezine sahip.
    1. Plan ve stratejilerde yaşanabilecek olası yıkımlara karşı stres testlerinin yapılması. Bunu yapmanın bir yolu, bir örgütün kendini içinde bulabileceği alternatif gelecek dünyaların resimlerini (‘senaryolar’) oluşturmak. Bunun bir örneği, RAND Corporation’ın Soğuk Savaş döneminde bir nükleer silah yarışının daha önce hiç görülmemiş şartlarında, yol gösterebilecek hiçbir deneyimin olmadığı bir ortamda senaryolardan yararlanması. Politika planlamacılar bunun yerine farklı durumların provasını yapmak ve kararlarını önceden hazırlamak için geleceğin alternatif kurgusal deneyimlerden yararlandılar. Bir diğer örnek de NATO’nun Müttefik Dönüşüm Komutanlığının gelecekte askerî ve savunma planlamacılarının karşı karşıya kalabileceği güvenlik ortamı hakkında bilgi sağlayan stratejik öngörü analizidir.
    1. Faaliyete geçme ve başarı için yeni fikirlerin ve bakış açılarının teşvik edilmesi - Örneğin, Slovenya Kamu Yönetimi Bakanlığı tarafından yapılan, kamu hizmetinde yaşlanma ve yetenek yönetiminin geleceği ile ilgili megatrend ve senaryoların analizleri sonucunda, işgücüne daha fazla tatmin ve refah sağlayacak dört yenilikçi fikir ortaya çıktı.

Bu örnekler stratejik öngörünün politika planlaması açısından yararlı olduğu yollardan bazıları. Diğer örnekler OECD’nin raporunda bulunabilir.

Stratejik öngörü, bir yetenek olarak (sadece bir araç veya metot olarak değil) çeşitli yollarla ve politika planlama çalışmalarının herhangi bir etabında uygulanabilir. Bununla beraber, birçok uzman ve örgüt stratejik öngörünün gerçekleşmesi için kullanılabilecek bazı temel faaliyetler ve uygulamalar önermişlerdir. Örnekler arasında Policy Horizons Canada’nın modülleri, UNESCO Futures Literacy Playbook ve UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı) Öngörü El Kitabı vardır. O halde stratejik öngörünün iyi kullanımı politika planlamacılarına mesleklerinde yardımcı olur.

Politika planlamacıların belirsizlik ortamında karar vermelerine öngörü nasıl yardımcı olur

Beynimiz soyut bir bilgi yığını karşısında tepki vermekte zorlanır. Sonsuz sayıda gelecek olasılığının bulunduğu bir dünyada değil bunların hepsini tam olarak anlamak, içlerinden birini seçip gerçekleşmesini sağlayacağımızdan emin olmak bile mümkün değildir. Ancak eğer bilgi ve ayrıntıları birbirine bağlayan bir anlatı ile karşılaşırsak, o zaman elimizde bir hikâyemiz olur. Yazar Will Storr’a göre, hikâye beklenmeyenlere anlam vermemiz, odaklanmamız ve bir karar vermeye hazırlanmamız için beynimizin kullandığı bir tekniktir.

Önemli olan hangi geleceğin gerçek olacağı değil, hangi geleceklerden dersler alabileceğimizdir. Bu anlamda, gelecekle ilgili bir hikâye yaratmak, politika planlamacıların bugüne daha fazla odaklanmalarına yardımcı olmakla olur. Geleceğe dair iyi bir hikâye bizi şunları düşünmeye zorlar: Hangi gelecekten kaçınmak istiyoruz? Hangi geleceği istiyoruz? Bu bizim oraya nasıl varacağımızı düşündüğümüzü gösterir. Olası gelecekler ile bugünün gerçekleri arasında ileri geri giderek çalışmak işte bu nedenle politika planlamaya, potansiyel gelecekleri anlamaya ve anlamlı değişiklikler yapmaya başlamak için verimli bir nokta olabilir.

Gelecekle ilgili hikâyeleri kullanmak, politika planlamacıların çok iyi bildiğimizi sandığımız konuları tuhaf ve alışılmadık bir açıdan görmelerine yardımcı olur. Eğer bu olursa ne olur? Ne yaparız? Nasıl adapte olmamız gerekir? Veya alternatif olarak, gerçekleri, tahminleri ve trendleri mantıklı anlatılar halinde bir araya getirip bizi temel karar verme varsayımlarımızı yeniden düşünmeye zorlayarak, soyut olasılıkların hayata geçirilmesine yardımcı olabilir.

Bir sonuçtan ziyade bundan sonraki adımlar

Ortaya çıkan karmaşık, belirsiz ve çözümsüz politika problemleri hakkında kararlar oluşturmanın anlamı, bugün ortaya çıkan geleceğe ilişkin farklı ve zorlayıcı fikirleri algılamak, bunlardan bir anlam çıkarmak ve ona göre hareket etmektir.

2023 Vilnius Zirvesinde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski arasındaki ikili toplantı. © NATO
)

2023 Vilnius Zirvesinde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski arasındaki ikili toplantı. © NATO

Politika planlamacılar – NATO ve OECD dâhil – zaten öngörüden yararlanıyorlar; öngörü çeşitli ortamlarda uygulanabilir. Bunu yapmak, mevcut duruma ilişkin varsayımların ötesinde düşünmek, yeni gerçekleri kabul etmek ve bu yeni gerçeklerle karşı karşıya gelip onları şekillendirecek proaktif yaklaşımlar tasarlamak gibi yeni fırsatlar yaratır.

Stratejik öngörü kapasitelerini daha da geliştirmeye hazır organizasyonlar için birçok kaynak ve uygulama mevcuttur. OECD’nin İleriye Yönelik İnovasyon Kaynağında bunlardan bazıları araştırılmış ve başarılı kullanımlar örnekleriyle birlikte sunulmuştur. Çok sayıda politika planlamacısı öngörü yaklaşımlarını kullanmaya ve geliştirmeye başlamıştır; örneğin, OECD’nin yakında çıkacak olan çalışması, ortaya çıkan kritik risklerin tahmin edilmesini ve bu risklerin yönetilmesinde stratejik öngörünün faydalarını gösterecektir. NATO’nun Müttefik Dönüşüm Komutanlığının [Stratejik Öngörü Analizi] (https://www.act.nato.int/activities/allied-command-transformation-strategic-foresight-work/), askerî komutanların geleceği anlamalarına yardım etmeye çalışıyor. NATO Genel Karargâhındaki Politika Planlama Birimi daha geniş bir öngörü kültürünü geliştirmeyi amaçlıyor.

Stratejik öngörü bugünün ve yarının dünyasına daha bilgece ve daha iyi muhakeme gücü ile yaklaşma yollarını sunar. Stratejik öngörü tahmin edemez, planlayamaz veya hazırlayamaz – veya bunları yaptığını iddia da edemez. Rolü, bilmediğimiz her şeyi bir erdem haline getirerek bize daha geniş farkındalık ve harekete geçme yeteneği vermektir: Gelecekle savaşmayın, karar verin!